AstroKarmik ile 30 Aralık Haftası...
30 Aralık PAZARTESİ günü Ay Yay burcunda olacak. İyimserlik ve yeniliklere açık olmak
sayesinde keyifli ve verimli bir gün geçirme şansımız olacak. Özgürce hareket
etme isteği duyacağımız o nedenle de manevra kabiliyetimizi daraltan
nitelikteki işlerden haz etmeyeceğimizi bir gün ile haftaya ve yılın son
günlerine merhaba dedik.
· Bu açılar etkisi ile birlikte bu içinde bulunduğumuz günlerde dürtüsel tepkilerden, ani verilmiş kararlardan, anlamadan dinlemeden varılan yargılardan olabildiğinde kaçınmamız şart.
· Bütünüyle baktığımızda da fiziksel olarak zarar görebileceğimiz risklerin de her zamankinde yüksek olduğunu, agresyon ve kazaların bu açıdan önlem alınması gereken şeyler olduğunu söylemek gerekir.
http://astrokarmik.blogspot.com/2013/11/jupiter-yengecte-ve-retro-icsel-bir.html
3 Ocak CUMA günü Ay Kova burcunda olacak. Mantıklı hareket etmek, objektif olabilmek ve ilişkileri geliştirmek sayesinde verimli bir gün geçirme şansımız olacak. Yeniliklere açık olmak ve zihnimizi üretmek adına serbest bırakmak da fayda sağlayacak şeyler olacak. Bugün tek başına yapılan işler ya da kazanılan başarılardan ziyade el birliği ile elde dilenleri daha bir kıymetli olacak. Ya da biz bunu tercih etmesek bile mecbur kalıp grup çalışmalarının içinde bulacağız kendimizi. Bilimsel, teknik konularla ilgilenmek, yaratıcı işler ve fikirler üretmek için elverişli bir gün.
Yolculuklar için, bilgi almak ve gelişmek amaçlı her türlü
aktivite için elverişli olacak günün enerjisi. Yeni bakış açılarına yer vermek,
herkesi dinleyip görüş almak ancak bize göre doğru olduğuna kanaat getirdiğimiz
şekilde davranmak sayesinde iyimser tavrımız da karşılığını bulacak.
Sabah saatlerinde aslında 1-2 gündür
etkili olan Güneş-Uranüs kare açısı kesinleşecek.
Bu transit bize, gün boyunca, isteğimiz dışında veya beklemediğimiz şekilde ani
bir takım değişimlerin olabileceğini söylüyor. Bu açı ilerleyen günlerde de
Mars ve Plüton kontaktları vesilesiyle kendini göstermeye devam edecek.
Güneş, kişilik, irade ve otoriteyi temsil ediyor. Bu durumda,
özümüzden taviz vermememizi şart koşacak
dönüşümlere karşı hazırlıklı olmakta fayda var... Otorite ve söz sahibi
olan kişilerin varlığının ve yaptıklarının sorgulanacağı, baskı gördükçe
isyanın artacağı veya tam tersinin tetiklenebileceği etkiler var bu hafta
gökyüzünde.
Günün enerjisinde değişiklik ve fark yaratma arzusu var. Yani her
zamankinden farklı bir rutin, her zamankinden farklı kişiler ve her zamankinden
farklı ortamlar bizi çekecek. Ve bu uğurda bazı şeyleri bırakmayı, görmemeyi,
terk etmeyi tercih edebileceğiz. Özgürleşme arzusu ölçüsüz ve tedbirsiz
kararlar vermeye itebilir bizleri.
Sürprizlere, alternatif çıkış yollarına, planlara hazırlıklı
olmamız gereken etkiler altındayız. Toleranslı olmak, isyankar bir tavır
sergilememek, sırf değişim olsun diye değişmemesi gerekenleri silip atmaya
kalkmamak bize fayda sağlayacaktır. Kadın ve erkek figürleri ile otorite
konumundaki kişilerle çatışma riski de olduğundan, mümkün olduğunca ılımlı
olmamız gerekecek.
Ne hissettiğimiz, ne düşündüğümüz ve ne
yöne hareket edeceğimiz konuları soru işareti ancak öyle a da böyle bizi “düşünme-harekete
geç” diye dürten sesin sonradan pişman olabileceğimiz hamlelere de davetiye
çıkaracağını unutmamak gerekir.
Açıkçası bugün gelen de giden de hızlıca hareket edeceğinden, yeni
başlangıçların kalıcılığından, bitişlerin de pişmanlığından endişe duyulabilir. Skandal
denilebilecek olayların patlak vermesi ve hazırlıksız yakalanılan krizler de
söz konusu olabilir. İlerleyen günlerde de buna benzer ve bu yorumlarıma atıfta
bulunan bazı hatırlatmalar yapacağım. Zira gökyüzünün zorlayıcı nitelikteki
gezegenleri bu günlerde adeta gökyüzünde dans eder durumdalar…
Saat 13:37 den sonra Ay
günün geri kalanında boşlukta olacak. Bu saatler hızlı gelişmelere aday. Elimizdeki
işi çabucak bitirmek, yeni durumlara hızlıca adapte olmak ve hızlı hareket
etmek sayesinde fırsat yakalama ve eğlence yaratma şansımız olabilir. Cesaret,
öz güven gerektiren işler için de bu zaman dilimi uygun olacak. Ancak boşluktaki
ay nedeniyle başlangıçlar açısından günün ikinci yarısı pek elverişli olmayacak.
Akşam saatleri duymayı beklediğiniz
sözler varsa eğer beklentiniz karşılanabilir. Eski kırgınlık yaratan
konuşmaların özrü, gönül alıcı ifadeler için elverişli bir akşam olacak. Eğer böyle bir ortam söz konusu olmadıysa
bile, yani karşınızda birebir muhatap bulamamışsanız bile, kelimelerin açtığı yaraları içsel olarak
onarabilirsiniz. Hangi tarafta durduğunuza bağlı olarak değişir durum. Eğer
kırılan yandaysanız affetmek, can yakan taraftaysanız da merhem olabilmek için
şans verin kendinize... Ciddiye alan, gerçeklerden bahseden, sorun varsa da
buna dertlenmek yerine “düzeltmek için ne yapabilirim” diye konuya yaklaşan
tavırlar fayda sağlayacak. Yüreklere
dokunun, gönülleri alın... Kırgınlıkları ortadan kaldıracak kelimeleri ardı
ardına sıralamakta zorlanmayacaksınız bu akşam...
31 Aralık SALI Ay akşam saatlerine kadar Yay burcunda ve boşlukta olacak. Koşturmaca içinde, pek çok şeyi aynı anda
halletmeye çalışan ve mutlu umutlu bir havada olma ihtimalimiz var. Bir yılın
sonuna gelmiş olmanın ancak aynı zamanda da yeni bir yıla girecek olmanın
heyecanını anlatıyor adeta Ay’ın gökyüzündeki konumu.
Tabi ki biz “pozitif” olanı görmeyi ve yeni bir sayfaya
hazırlandığımızı kabul etmeyi becerebilmişsek.
Zira bu ümit veren bir enerji…
Yani ne olduysa oldu, kazanmışsak da kaybedenler kulübünde
yerimizi almışsak da sonuçta 1 yılı geride bırakıyoruz bu da demektir ki
bembeyaz bir sayfa ve tazelenmiş gönlümüzle yeniliklere kucak açmak, bunun olabilmesi
için de bazı şeylere son verip hayatımızda arınma yaratmak iyi gelecek.
Gökyüzündeki Ay'ın konumu bize tam da bunları söylüyor. Ancak bunun yanı sıra
bir kaç uyarıyı da hak eden bir yıl kapanışı yapıyoruz.
Bugün gökyüzünde Mars ve
Plüton kare açısı, Merkür- Plüton
kavuşumu ve bu ikilinin Mars ile
kare açısı kesinleşecek. Dünden zaten Güneş-Uranüs
karesi malumunuz.
Gökyüzünde aslında Merkür-Plüton ve Güneşin, Uranüs ve Mars ile
oluşturduğu bir T kare var yeni yıla giriş haritasında. Ay da yeniaydan önceki
fazında yani balsamik yani yeni ve
başlatan bir enerjiyi barındırmadığı konumda. Yani tam bir bitirme enerjisi
içinde… Geçen hafta kesinleşen Mars-Uranüs karşıtlığı da halen etkisini bu karışıma
kokteyl etkisi yapıyor.
·
Öfkenin, isyanın ve
gemileri yakan dürtüsel tepkilerin yorucu etkileri söz konusu bu transitlerin
etkisiyle.
·
Ego çatışmaları, güç
savaşları, haklı haksız mücadeleleri, uzak durmamız, eğer içine çekilmişsek de
aklı selim şekilde yönetmemiz gereken durumlar olacak. · Bu açılar etkisi ile birlikte bu içinde bulunduğumuz günlerde dürtüsel tepkilerden, ani verilmiş kararlardan, anlamadan dinlemeden varılan yargılardan olabildiğinde kaçınmamız şart.
· Bütünüyle baktığımızda da fiziksel olarak zarar görebileceğimiz risklerin de her zamankinde yüksek olduğunu, agresyon ve kazaların bu açıdan önlem alınması gereken şeyler olduğunu söylemek gerekir.
Siz kontrollü ve sağduyulu olmaya gayret etseniz bile etrafınızda
veya girdiğiniz ortamlarda kavgacı tiplerin suları bulandırmaya çalıştığına
şahit olabilirsiniz. En basitinden kasa sırası tartışmaları ve trafikte
diklenmelere, uç noktada da zarar veren ve gören tepkiler ve kaza sakarlık
ihtimalleri söz konusu olabilir.
“Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözünü yazın bir
kağıda duvarınıza yapıştırın ya da okul dönemindeki kopyalar misali avucunuzun
içine yazın da bütün gün kendini hatırlatsın derim. Bir de “acele işe şeytan karışır” sözü var ki
onu da pek severim. Onu da hatırlatayım dedim bugünler için. Haa bir de “keskin sirke küpüne zarar” var.
Yani durum budurL
Bu içinde bulunduğumuz günlerde
illegal olabilecek, aleyhimize sonradan kullanılabilecek işlere hiç
kalkışmamak, kurallara uymak ve sorumlulukları yerine getirmek önemli.
Düşünmek, tartmak, ölçmek, biçmek ve analiz etmek, dinlemek,
anlamaya çalışmak, sabretmek, hoş görmek, anlayış sergilemek ve inancını
zedelememek gereği fazla olacak.
Takıntı haline getirilmiş istekler, düşünceler başımızı dara
sokabilir. Can yakan, intikam alan ve haykıran bir konuşma tarzı
ilişkilerimizde onulmaz yaralar açabilir. Kıskançlık, aşırı sahiplenici ve ya
benimsin a toprağın tarzı yaklaşımlar “eee düş artık yakamdan” diyen isyanları
doğurabilir.
Fikirleri ve emelleri karşısındakine zorla kabul ettirme çabasının
yanında, buna karşılık ikna edilebilir kişilerin azlığı yorucu olabilir. “Bir
köprüde karşılaşmış inatçı iki keçi” şarkısındaki garibim keçilerin akıbetini
de mutlaka ders edinmek lazım bu günlerde kendimize...
Bu yorucu etkiler zaten var olan sorunları su yüzüne çıkarma ve
temizleme fırsatı yaratabilir. Tabi eğer biz buna cesaret etmişsek… Sallantı da olanı kestirip attırabilen
radikal kararlar aldırabilen ve düşüncesizce hareket ettirebilen dinamolar
devrede olacak. Kısa devrelere fırsat vermemek için hatları kontrol etmek
ve gerekli tamiratı yapmak şart.
Bir de hatırlamamız gereken çok önemli bir nokta var ki o da
şudur. Bu hayatı tek başına yaşamıyoruz. Herkesin kendi merkezi var. Herkes o
merkezden kumanda ediyor kendi hayatını. Eğer alan ihlaline kalkışırsak işte o
zaman şenlik başlıyor! “Mutlak benim istediğim olacak, sen de bunu kabul
edeceksin, senin isteklerin beni ilgilendirmez” diyen tavırlardan bütünün
hayrına bir şeyler çıkması mümkün değil ne yazık ki... Ortak paydaları
yönetiyor olmamız çoook önemli...
Saat 20:02 den sonra Ay
Oğlak burcuna geçecek ve 2014' e girişimiz Oğlak burcu etkisi altında
olacak.
Yeni yıla giriş sırasındaki gezegenlerin konumu mücadeleli bir yıla gireceğimizi
gösteriyor. Ay'ın gece saatlerindeki yerleşimi de bize bunu gösteriyor aslında.
Hırs, başarı, verimli sonuçlar ve kazanımlar elde etme arzumuz baskın olacak.
Ancak 1 Ocakta gerçekleşecek yeniay öncesinde 2014e geçişin bize verdiği en
önemli mesajlardan biri şu ki: “Eğer yeni bir enerji, ve maddi manevi bol
kazanç sağlayacağımız bir sürece adım atmak istiyorsak bazı fazlalıklarımızdan
kurtulmamız, gereksiz sorumluluklarımızdan arınmamız gerekecek. Yani yeniye yer
açabilmek için biraz alan ferahlatmak şart.”
Evren boşlukları sevmez doldurur.
Neyin gereksiz olduğunu neye artık ihtiyacımız olmadığını, neyin
bize yük geldiğini fark edebilmemiz gerektiğini ve ağırlıklarımızdan kurtulmakla birlikte
taze olan enerjiyi hayatımıza çekebileceğimizi söylüyor gökyüzü.
Ancak bunları yaparken hayatınızdaki temel taşları yerinden
oynatmamak ve varlığı size varlık katanları silkelememek önemli olacak. Lost dizisini seyretmiş olanlarınız bilir.
Orada bir paralel evrenler temalı bölüm vardı. Adam paralellik içinde kaybolmuş
durumda. Ona gerçekleri hatırlatan tek şey ise bir "sabit"...
Sevdiğini ve sevdasını ancak böyle hatırlıyor... O sayede bu sıkışmışlığın
içinden kurtuluyor.
İşte gerçek hayatta da bazen kendimizi gerçekten kaybedecek
şekilde bireyselliğimizin, yargılarımızın, hırsımızın içinde kaybolabiliyoruz.
Bu dönemlerde de neyin temel unsur neyin yan unsur olduğunu atlayabiliyoruz.
Gitse de olur deyiveriyoruz gitmemesi gerekene, kaybetsem de olur diyoruz bizim
için önemi baki olana...
Arınmaların elzem olduğu ve bunu
yaparken de bir miktar yıpranma ve yıpratmaların söz konusu olabileceği etkilerle
giriş yapıyoruz yeni yıla... Sabitlerinizin yüreğinizden zihninizden çıkmamasını
gönülden dilerim...
Yılı kapatırken ben şu duayı edeceğim… Sizler de belki bana eşlik
etmek istersiniz…
“Gelişimimde ve
farkındalığımın şekillenmesinde bana katkı sağlayan ya da sağlamayan ve artık
ihtiyacım olmayan tüm eski anlaşmalarımı, duygu ve düşünce kalıplarımı,
bağlarımı, serbest bırakıyorum. Yeni ve beni geliştirecek olana, ruhumun
ihtiyaç duyduğuna da kollarımı açıyorum.”
Mutlu umutlu ve büyüten bir yıl olması dileğiyle yeni yılınız
kutlu olsun…
1 Ocak ÇARŞAMBA Yılın ilk günü Ay Oğlak burcunda olacak. Çok fazla
eğlenceye takılmamanın, görevleri yerine getirip sorumluluklara sahip çıkmanın
bize fayda sağlayacağı ve işlerimizi toparlamamız gereken bir enerjiyle yıla
başlıyoruz. Şöyle biraz keyfini çıkaralım demeyi istesek de şartlar buna pek
fırsat tanımayabilir. Özellikle öğleden önceki saatler için yapılan planların sonradan
şaşması söz konusu olabilir.
Ani değişiklikler sonrasında alternatif planlara kolayca adapte
olma becerisi şart.
Hız ve telaş zarar verici hareketler olacak. Duygusal gel
gitlerden ve fevri tepkilerden de kaçınmakta fayda var. Özellikle otorite kaynaklı olanları her iki
taraf için de kontrolsüz tepkilere sebep olabilirmiş gibi görünüyor.
Saat 13:14 de 10 derece 57
dakika Oğlak burcunda bir yeniay meydana gelecek. 2013 ‘ü Balsamik ile
kapattık, 2014 e de yeniay ile merhaba diyoruz. Yeni yılın ilk yeniayı, 2014 teki
beklentilerimiz için niyetlerimizi ortaya koymamızı sağlayacak. Bu yıl elde
etmek istediğimiz şeylerin tohumunu attıracak bizlere.
Hepimizin hayatında bazı alanlarda yeni enerjiler aktive olacak.
Oğlak burcunda gerçekleşiyor olması genel olarak, iş ve meslek konusunda yeniliklere işaret edebilir. Niyetimize kararlılığı da ekleyerek hareket edip başarıya götürecek önemli bir itici güç
olabilir bizler için.
Yeniay ile birlikte bazı sorumluluklarımız
artabilir. Geleceğe vaatlerde bulunan ve istikrarlı çalışma gerektiren,
nihayetinde bizi maddi ve manevi anlamda büyütecek, güçlendirecek plan ve projelere adım atmak için
yüksek ve zorlayıcı bir enerjisi var yeniayın.
Oğlak burcunda bir gezegen kümeleşmesi yani stelyum mevcut. Ay'ın
yeniay sonrası ilk açısı Plüton ile. Ve
yeniay gökyüzündeki Mars-Uranüs karşıtlığının apeksinde gerçekleşiyor. Gökyüzünde
Güneş-Plüton kavuşumu mevcut…
Geçen haftadan bu yana aslında bahsi geçen, gergin, sağı solu
belli olmayan, sağ gösterip soldan hamle yapan enerjiler yeniay haritasına da
yansımış durumda.
Denge sağlamak, tedbirli olmak,
alternatifleri düşünmek ve iyice düşünmeden harekete geçmemek önemli olacak. Uzun vadede kazançlı
çıkayım diyorsak işin içinde biraz da sabır
olması gerekiyor. Öncü burçların karşılıklı diklenen bu etkisi şartları
zorlama, öne atılma ve olmayacak işler için bile yok cevabını kabul etmeme
etkisi barındırıyor.
Rekabetçi ve her ne pahasına olursa olsun finiş çizgisini önce
göğüslemeyi arzulayan bir istek ve hırs hali mevcut yeniayda. İstekleri zorla da olsa kabul ettirme,
karşı çıkanı ezip geçme, baskıcı bir tutum sergileme ve tüm istekler ışık
hızıyla yerine gelsin diye ümit etme eğilimi belirgin olacak.
Oğlak burcu aynı zamanda resmi
bakam ve kurumları, otorite figürlerini de temsil ediyor. Bu da bize yeniay
ile birlikte bazı yeni yapılanmalara
şahitlik edebileceğimizi gösteriyor aslında. Güneş-Plüton kavuşumu da buna
eşlik edecek olan bir güç savaşları
temasını canlandırıyor.
Yönetim kademesindekilerin değişimi, yeni görev ve sorumlulukların
dağılımı için zorlayan ve istesen de istemesen de bu böyle olacak kardeşim
diyen bir enerji var havada. Statü kaygılı radikal adımlar gelebilir. İş amaçlı
uzun vadeli planların ilk adımı atılabilir. Yeni iş birlikleri ve beraberlikler
başlayabilir.
Olmazsa olmaz denilen temel taşların
yerinden oynaması, asla çözülmez ve dağılmaz denilen yapıların dağılması,
kalıpların kırılması, düzenin yeniden kurulmak adına önce bir baştan aşağıya
silkelenmesi etkisi yaratabilir bu dizilim.
Aslında güç noktasının değişimi, yeni cevherlerin ortaya çıkışı ve
belki de hayatımızdaki yönetsel unsurların konum ve yer değiştirmesi ile
bağdaştırılabilir.
Çok zorlayıcı etkilerden bahsediyoruz burada aslında. “Ah ne güzel
yenilikler gelmiş hayatımıza” diye güle oynaya karşılanan filizlerden
bahsetmiyorum. Zorla olanlarından, gönülsüz başlayanlarından, aslında bizi
yoracağını bildiklerimizden, aman olmasın daha iyi dediğimiz şeylerden
bahsediyorum.
Bir nevi testten geçmek gibi bir şey. Aslında bir başlangıç yapmayı istiyorsunuz ve bunun için yeterli
olduğunuzu da biliyorsunuz ancak bir türlü cesaret edememişseniz işte bu yeniay
içinizdeki gücü ortaya çıkarma fırsatı sunabilir. Siz yapamamışsanız bile
birileri kalkıp sizi omuzlarınızdan sarsarak “kendine gel yapabilirsin” diye
öne itebilir. Veya “vazgeç inadından artık bak burada seni yepyeni bir yol
bekliyor” diye aklınızı başınıza getirebilir. İhtimal çok.
Yenden doğuşlar, revizyonlar,
transformasyonlar ihtimal dahilinde.
Bireysel bazda tırtıl kelebek
sancısına, toplumsal bazda da karşılıklı gelmeler ve iyiliğe doğru giderken
fikir birliği yapmakta zorlanma ve can yakma senaryolarına şahitlik edebiliriz.
Direnmek yerine olması gereken oluyor diye olaylara bakabilmek önemli.
Önemli girişimler ve özellikle de imza ile bağlanan ortaklıklar
için her ne kadar yeniay hemen harekete geç diyen bir itici güç olsa da tekrar
tekrar düşünmekte fayda olabilir. Bu konudaki uyarılarımı Venüs ve Jüpiter retrosu
ile ilgili yazılarımda belirtmiştim. Kaçıran ya da tekrar hatırlamak isteyenler
için linklerini ekliyorum.
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=439352712857611&id=286053354854215 http://astrokarmik.blogspot.com/2013/11/jupiter-yengecte-ve-retro-icsel-bir.html
Gökyüzünün bolluk ve şans veren her iki gezegeni de retro
konumundalar unutmamak da fayda var…
Genel olarak biz bu yeniay ile sağlam projeler ve bizi özellikle mesleki
anlamda daha ileriye taşıyacak olan şeylere niyet edelim... Ya da sizin için
daha ileriye gitmek ne anlama geliyorsa ona yönelik koyun niyetlerinizi bu yeni
ayla birlikte…
Hepimizin hayatında güzel dönüşümler
yaratan bir yeniayın gerçekleşmesini gönülden dilerim.
Öğleden sonra haber trafiği yoğunlaşacak
ve hareketli saatler bizi bekliyor olacak. Önemli gelişmeler, beklenen ve de
hiç beklenmeyen haberler birbirine karışacak adeta. Herkes kendini ifade etme ve doğru anlaşılma telaşında bir ağızdan
konuşmaya başlayacak. Önemli yazışma ve görüşmelerde kendimizi ifade etme
şansı bulabiliriz. Resmi yazışmalar gündeme gelebilir. Ciddi meselelerin
konuşulduğu bol sohbet ortamlarda kalabiliriz.
Akşam saatleri abartılı riskler ve
ölçüsüz samimiyetler, düşünülmemiş tepkilere gebe yineL Elimize her açıdan
pek çok fırsatın geçeceği ancak bunları kullanmakta biraz hoyrat
kalabileceğimiz bir akşamdayız. Bizi
aşan işlere girişmemek, nasıl olsa ile başlayan ve rehavete telkin eden
cümlelere rağbet etmemek önemli. Yeme konusunda da ölçüyü kaçırabiliriz, ilişkilerdeki
iç içe geçen diyaloglarda da…
2 Ocak PERŞEMBE günü Ay akşam saatlerine kadar Oğlak burcunda
olacak. Ciddiyet, sorumluluk gerektiren şeyler, resmi kurumlarla alakalı işler
ve mesleki girişimler açısından elverişli bir gün. Gün boyunca hem elimize
aldığımız işlerde hem de ilişkilerimizde üzerimize düşeni yapıyor olmamız,
gereken özeni göstermemiz, ihtimaller ve riskler konusunda tedbirli davranmamız
lehimize olacak.
Sabahın erken saatleri bu ve benzeri
konularda özellikle vurgulu. Evde yapılması gerekenleri tamamlamadan dışarı
çıkma, iş için yapılacak hazırlıkları aksatma, verilmiş sözleri tut, erken
kalkman gerekiyorsa bir 10 dakika daha uyusam bir şeycikler olmaz deme,
aranacakları ara, alınacakları al, bir görüşmen varsa hazırlıklı git, saate
riayet et ve karşındakilere onlara verdiğin değeri göster diyor gökyüzü.
Saat 13:12den sonra Ay akşam saatlerine
kadar boşlukta olacak. Bu saatler sosyal amaçlı iş ya da özel nitelikli
görüşmeler için de uygun, ikili ilişkiler için de… Uyum, denge ve özen enerjisi
hissedilecek. Bu zaman dilimi başlangıçlar ve kalıcı kararlar için elverişli
olmasa da her türlü uzlaşma için gayet elverişli.
Sevgiyi ifade etmek, gönlümüzden geçeni ikna edici biçimde sunmak
açısından da güzel... Tek handikap, çok ciddi ve resmi ortamlarda gereken
kadarını yaratamamak olabilir. İçinizden sonsuz bir samimiyet taşsa bile
durumunuz, konumunuz ve meseleniz neyi gerektiriyorsa ona göre davranmak
gerekliliği var. Aksi takdirde ciddiyetsiz olarak algılanabilirsiniz özellikle
de resmi bir başvuru aşamasındaysanız.
Saat 19:04 den sonra Ay
yaklaşık 2,5 gün için Kova burcuna geçecek. İyimser, açık ve iletişim
isteğinde olacağız akşam saatlerinde. Dostlarla bir araya gelmek, yeni dostlar
edinmek için güzel bir akşam.
3 Ocak CUMA günü Ay Kova burcunda olacak. Mantıklı hareket etmek, objektif olabilmek ve ilişkileri geliştirmek sayesinde verimli bir gün geçirme şansımız olacak. Yeniliklere açık olmak ve zihnimizi üretmek adına serbest bırakmak da fayda sağlayacak şeyler olacak. Bugün tek başına yapılan işler ya da kazanılan başarılardan ziyade el birliği ile elde dilenleri daha bir kıymetli olacak. Ya da biz bunu tercih etmesek bile mecbur kalıp grup çalışmalarının içinde bulacağız kendimizi. Bilimsel, teknik konularla ilgilenmek, yaratıcı işler ve fikirler üretmek için elverişli bir gün.
Bugün gökyüzünde Güneş ile
Mars kare açısı ve Merkür-Jüpiter karşıt açısı kesinleşecek. Yine
hareketli, heyecanlı ve güzellikleri kadar riskleri de ön plana çıkabilecek
nitelikte bir gündeyiz.
Hem insanlarla iş birliği yapmak
zorunda kalıp hem de bunu yaparken kişilik çatışmalarına girebileceğimize
işaret ediyor günün transitleri. Etrafta her şeye liderlik etmeye
çalışan, ben yürüyorum arkamdan gelin diyen tipler çoğalabilir. “Ben daha
etkiliyim”, “yok efendim ben daha yetkiliyim” gölge oyunlarına şahit
olabiliriz. Herkese de bir çeşit kendini ve yarattıklarının diğerlerine ispatlama
ve üstünlüğünü kabul ettirme telaşı olacak adeta. Direncin ve sorgulayan
tavırların agresyon yaratabileceği, düzgünce ikan etmek yerine zorla kabul
ettirmeye çalışan tavırların tercih edileceği yüksek voltajlı bir etki
altındayız.
Enerjimiz yüksek olacak bu etkiler altındayken. Bu kesin. Ancak bu yüksek enerjiyi hayra da sarf edebiliriz
tersine de. Sadece bireysel hayrımızı düşünmeye teşvik edecek şekilde bir
rekabet ortamının içinde bulabiliriz kendimizi. Ancak bu enerjiyi sadece bütünün
hayrına olacak şekilde harcamışsak bize de yar olacak. Aksi takdirde dünyevi
kazanç ve haklıyım, güçlüyüm, öndeyim, liderim, daha iyiyim, daha çok hak
ediyorum savaşının dünyevi bir kazananı olsa bile ruhsal olarak huzuru bulmakta
zorlanacağız.
Eğer bugün bu açıdan gergin, huzursuz ve agresyon eğilimli olarak
hissederseniz mutlaka bu fazla ve negatif enerjiyi boşaltacak bir yöntem
yaratın kendinize. Günün en azından bir kısmında sportif faaliyetlerde bulunmak
ya da fiziksel efor gerektiren işlere ağırlık vermek iyi gelebilir. Tabi ki
bunları yaparken de aşırıya kaçmamak ve bedenimizi zorlamamak önemli. Fiziksel
olarak kaza ve sakarlık riskimizin olduğunu, trafik de de dikkatli seyretmemiz
gerektiğini unutmamakta fayda var.
Karşınıza çıkabilecek ve laftan
anlamayan, büyük harflerle ve yüksek sesle konuşanlara aynı tarz ile karşılık
vermemek de durumu sizin lehinize ya da belki de karşınızdakinin anlayışını
sizinkine benzeyecek şekilde çevirebilir.
Masa başı işler ve uzlaşma gerektiren meseleler için pek uygun
değil günün enerjisi. Rekabet edecek, dalaşacak birilerine ihtiyaç var. Biri
bir laf etse de cevabını yapıştırsam, bir hareket yapsa da karşılığını versem,
görürsünüz siz, ben diyorsam öyledir, benim dediğim gibi olacak, ben daha önce
geldim, ben daha önce düşündüm, ben daha önce hareket ettim diye mızmızlanan ve
aranan tavırlara rağbet etmeyin.
Enerjisi fazlanızı aktaracak bir aktivite seçmeniz önemli. Yani bu
kontrolsüz enerjiyi olumluya dönüştürmek ancak sizin elinizde… Cesaret, özgüven
ve kararlılık yerinde olacak sonuçta. Sadece hedef ve hamle seçimi ile bu
enerjiyi iyiliğe çevirme şansınız var. Şiddetli rüzgar gibi... Esip savurabilir
de elektrik de üretebilir. Tercih sizin.
Burada dengeyi kurma çabası içindeyken ihtiyaç duyacağımız en
önemli araç olan kelimeleri nasıl kullanacağız peki. İşte orada da biraz sorun
var ne yazık ki. Günün en önemli risklerinde biri de bu… İletişim sırasında karşımızdakine tepeden bakan tavırlar takınma
durumu. Bilginizden ve ağzınızdan çıkan laflardan sonuna kadar eminseniz
yine de o kadar büyük sorun yok. Ancak bugün
ne yazık ki biraz da büyük lokmalar eşliğinde edilen büyük laflar söz konusu
olabilirmiş gibi görünüyor. Tabiri caizse bir “sidik yarışı” durumu söz
konusuydu zaten.
Bir de Merkür-Jüpiter karşıtlığından dolayı kelimeler aracılığıyla
“var mı artıran” moduna geçtik. Büyük laflar etme, tutamayacağımız sözler
verme, vaatlerde bulunma riskine dikkat derim. Durumları, planları, işleri değerlendirirken
gerçeklikten uzaklaşacak biçimde aşırı iyimser olabiliriz. Önyargılar ve
dinlemeden anlamadan verilen kararlar sonradan bizi yorabilir. Ticari
girişimler açısından da ölçüp biçilmeyen hiç bir riski almayın derim. Yeni yeni fırsatları karşınıza getirecektir
ancak fizibilite yapmadan bodoslama dalma isteği de uyandıracaktır. Detayları
görememe, sadece olumlu taraflara bakma kar kadar zarar da açabilir başımıza.
Konuşmak ve harekete geçmek kadar dinlemek ve analiz etmek, düşünmek de önemli
gün boyunca.
Gün boyunca başlayacağınız işler, eğer
tüm risklerin farkına varmış ve tedbirinizi almışsanız hızlı ilerleme kapasitesine
sahip olacaktır.
Hem fiziksel hem de duygusal açıdan trafiği yoğun hareketli bir
gün olacak. Akşam saatlerinde kendinizi adeta savaştan çıkmış ama hala yılmamış
hissedebilirsiniz. Biraz dinlence fena olmaz…
4 Ocak CUMARTESİ günü de Ay Kova burcunda ve saat 03:47den sonra
akşam saatlerine kadar boşlukta olacak. Dostlarla bir araya gelmek, arkadaş
toplantıları tertiplemek, grup çalışmalarına katılmak için uygun bir gün.
Davetler alabilirsiniz. İnsanları bir
amaç uğruna bir araya getiren meseleler ön planda olacak. Doğrunun yanında
yer almak, haklı olana hakkını teslim etmek ve doğru bildiğini korkusuzca dile
getirmek de günün diğer etkileri olacak. Özgürlük ve kalabalıkların içinde bile
olsak bireysel olan bir alan yaratmamız önemli olacak.
Günün ilk yarısı zorunluluk nedeniyle
yapılan işler, gidilmesi gereken alınması gereken verilmesi gereken şeyler ile
geçmeye aday. Yani özellikle sabah saatleri bu açıdan biraz yorucu olabilir.
Ertelenmemiş, planlara uyulmuş, vaatler yerine gelmiş ve sorumluluklar
bilinmişse sorun yok. Ancak bu gerekenler yığını ne yazık ki genel bir isteksizlik
hali oluşturabilir. Kısıtlanmış ve asıl
yapmak istediklerini yapamadığı için engellenmiş olma hali can sıkıcı olabilir.
İnatlaşmak ya da direnmek yerine üzerine düşeni yap diyor bu sabahın
transitleri. Bir de bu saatler kalıcı adımlar atmak ve uzun vadeli olsun diye
niyet ettiğini işlere girişmek biraz yorucu olabilir. Engellere prosedürlere
takılma, yeteri kadar hızlı ilerleyememe, sonuç almakta gecikme riski olduğunu
bilin özellikle erken saatlerdeki girişimlerinizin.
Saat 18:59 dan sonra Ay
Balık burcuna geçecek. Huzur ve sevgi ihtiyacı duyacağımız bir akşam bizi
bekliyor. Sanatsal aktiviteler, romantik planlar ve sevginin ifade edildiği her
türlü şey için elverişli olabilir. Gecenin ilerleyen saatleri salıverme,
bağışlama çalışmaları, ruhsal aktiviteler, dua, meditasyon gibi çalışmalar ve
sanatsal yaratıcılık için elverişli olacak. Rüyalar açısından da aktif bir gece
bizi bekliyor. Rehber rüyalara açın kapınızı…
5 Ocak PAZAR günü Ay gün boyunca Balık burcunda olacak.
Sevgi ve duygusallık temasının ağır basacağı, sezgisel ve hassas olacağımız bir
tatil günü bizi bekliyor. Hassasiyet konusu özellikle öğleden önce biraz
abartılı hale gelebilirmiş gibi görünüyor. Ufacık
bir şeyden alınganlık gösterme ve küsüp kenara çekilme eğilimi gösterebiliriz.
Kişisel algılamalar yerine hoşgörü ve kırılganlığın yerine sevgi koyabilmişsek
süper ancak sanki biraz fazla dürtüsel ve duygusal tepkiler verebilme riskimiz
olacak gibi. Bu nedenle özellikle de mantık ve objektiflik gerektiren
kararlardan uzak durmakta fayda olabilir.
Özveri ihtiyacı da fazla… Yani biraz da karşılık beklemeden
yapılacak işlere yönelmemiz gerekecek bugün içinde.
Öğlen saatlerinde özellikle duygusal
anlamda aradığımız desteği bulabilir durumda olacağız. Size güç veren kişilerle
iş birliği yapmak, derin ve belki de anlayış birlik sağlayacak paylaşımlar
yapmak için elverişli olacak. Kadın figürlerinden yana destekleşme ihtimali daha
yüksek olabilir.
Bilinmeyeni araştırmak, görünmeyeni açığa çıkarmak, sezgileri
aktif biçimde kullanmak adına da verimli saatlerde olacağız.
Akşam saatleri hem özel hem de
sosyal ilişkiler açısından çok keyifli geçecek. Romantik planlar, sanatsal
faaliyetler, bilgi, tecrübe ve yaratıcılık gerektiren işler açısından
kullanabilirsiniz haftanın bu son akşamını. Özel görüşme, teklif ve yakınlaşma
gayretleri de olumlu sonuç verebilir. Uyum, uzlaşma ve fikir birliği sağlama
şansımızın her zamankinden yüksek olduğu saatlerde olacağız. Haftanın tüm
yorucu etkilerini bir kenara itip ruhumuzu dinginleştirecek güzel etkiler
yansıyor gökyüzünden. Eğlence de var, huzur da... Keyfiniz bol olsun
Ancak gün boyunca etkili olan Güneş-Jüpiter
karşıt açısı gece saatlerinde kesinleşecek ve aslında bu 2-3 gün içinde
yoğun olarak hissedilecek. Olumlu etkileri; var olan potansiyeli, becerileri
ortaya çıkarması, meziyetlerimizin üzerine büyüteç tutması, yapabileceklerimize
ait inancımızı perçinlemesi... Girişimci ruhumuz canlanabilir. Bilgi ve
tecrübemizi işe yarar biçimde kullanma cesareti bulabiliriz. Ancak bunun yanında
olası riskleri de şöyle: Kendimizi ve yetilerimizi dev aynasında
görme, diğerlerini de küçümseme, aşırılıklara kaçma, risk kelimesini
dağarcığımızda bulamama, her şeye pembe gözlüklerle bakıp gerçekliğin rengini
algılayamama... Bu transit lafını sözünü bilmeme ve boyundan büyük işlere
kalkışma da verebilir. Egosal tutumlardan zarar görebileceğimizi unutmamak
gerekir.
Yani “oh oh keyfim pek yerinde diyerek havalanıp” ayağımızı yerden
kesebiliriz. Olumsuzda eriyip kaybolmamak olumlu olanında gözümüzü bürümesine
izin vermemek, açıkçası terazinin kantarını iki tarafa da kaçırmamak günün en
önemli anahtarı olacak. Eğlencesi bol, huzuru baki bir akşam olmasını dilerim.
Tüm hafta boyunca gönlünüzdeki güzellikler sizinle olsun…
Hayrınıza olana da gönlünüz razı olsun…
Samiye Özbaş Soysal
Yorumlar
Yorum Gönder