5 Kasım Haftası için Yorumlarım...


Merhaba,

Neşeniz bol olsun dileklerimle…
 
PAZARTESİ tüm gün boyunca Ay Yengeç burcunda ve boşlukta ilerlemeye devam edecek. Temel bir açısı olmayacağından çok fazla kayda değer bir olay olmasını da beklemeyeceğimiz bir gündeyiz. Yine sevgi ve yakınlık temaları, aile ile alakalı durumlar gündemimizde olacak. Günü her ne yaparak geçirirsek geçirelim, bizi en çok etkileyecek olan şey hassasiyetimiz olacak. Sabah saatlerinde, bazı iflah olmaz dertlerimizin bizi etkisi altında alma ihtimali var. Aklımızı kurcalayan ve bir türlü çare bulmadığımız, başkasına ait olsa bir solukta 40 çeşit tavsiyede bulunabileceğimiz kronik sorunlar baş ağrıtabilir. Özellikle öğle saatlerinde ekstra kırılgan ve duygusal olacağız.

Saat 22:40 da Ay yaklaşık 2 gün için Aslan burcuna geçiş yapacak. Geçtiğimiz iki güne göre çok daha heyecanlı, keyifli, eğlenceli olacağız bu iki gün boyunca. Birazcık şımartılmak, değerli olduğunuzu hissetmek ve ne pahasına olursa olsun hayatın tadını çıkarmak isteyeceğiz. İstek ve hareketlerimizde abartılar ve kendine güvende kibir noktasına varma gibi riskler de olacak bunun yanı sıra. Ama sonuç olarak her zamankinden daha keyifli olacağımız kesin.

SALI sabahına, gönlümüzde yatan aslanın terbiye edilme seansı ile uyanacağız. Ah canımız neler isteyecek. “İşe gitmesem ne olur? Bugün hiçbir şey yapmayıp sadece kendim için nefes alsam… Diğerleri benim yapmam gereken her şeyi ben istemeden bitiriverse… “ v.b. şeylerden bahsediyorum. Hepimize olmuştur. Bir sabah kalkarız ve kral ya da kraliçe olmayı bekleriz... İşte bu öyle kolayına olmuyor ne yazık ki... Kalkıp bakacağız ki maalesef ne taht var ortada ne de taçlanmışızJ Bazı şeyleri de biz yapmazsak yapan kimse bulunmuyor aslında. Çocuğu okula yetiştirmek, evin sabah rutinleri, sabah hazırlıkları, bizi bekleyen görevler olabilir bu sabah için. Ve ne kadar da sıkıcılar değil mi?

Hislerin ne olacağını tahmin edersiniz. Allahtan bu sıkıntılı ruh haline rağmen iletişimde çok da sorun yaşamayacağız. Herkes halden anlayacak ya da biz kendimizi net olarak ifade edebileceğiz. Yaptığımız her şeyin eğlenceli ve mutluluk verici yanlarını görmeye, tüm sorumluluklarımızı layıkıyla yerine getirmeye çalışıp, yüksek enerjimizi düşürmeyeceğiz diyebilirim.

Bunların yanı sıra bir acelecilik ve heyecan durumu da olacak ki buna karşı koymamız zor görünüyor. Ama eğer bu dalgaya kapılırsak “acele işe şeytan karışır” misali, aksilikler ve kazalar olası risklerimiz olacak. Acelenin nedeni biraz da her şey biran evvel bitsin de biz biran önce özgür kalalım diye. Sukuneti elden bırakmamanızı, arkanızdan hiç kimsenin kovalamadığını hatırlamanızı ve içinizdeki coşkuyu biraz olsun kontrol etmenizi öneririm bu sabah için.

Akşama kadar Ay'ın başka bir temel açısı olmayacak ve sabahın etkilerini gün boyunca hissedeceğiz. Akşam saatlerinde ise ikili ve sosyal ilişkilerimizin tatmin edici olacağını söyleyebilirim. Gönül okşayan konuşmalarla dolu hoş sohbetler, yakınlaşmalar söz konusu olabilir. Hem eğlenmek hem de arkadaşlık dostluk açısından çok uygun bir akşam. Aşk için de gerekli olan her şey var bu akşam... Önemli görüşmeler, buluşmalar, romantizm için kullanabilirsiniz bu güzel geceyi... Yalnız kalınmayacak kadar fıkır fıkır bir akşam...

ÇARŞAMBA gecesinin ilk saatleri itibariyle Merkür 27 Kasım tarihine kadar sürecek geri hareketine başlayacak. 4 Derce Yay Burcu ile başlayıp Akrep burcuna dönerek devam edecek. Bu dönem boyunca olası riskleri artık astrolojik yorumları az çok takip eden herkes biraz biliyor. Merkür iletişim, zihin, zeka ve akıl olayları ile temsil edilen gezegen olduğuna göre, geri hareketi sırasında bahsedilen konuların hemen tamamında aksama, duraklama ve aksilikler yaşanma riski veriyor. Ama bu hayatı durdurmuyor tabi ki... Yani bizim “Dur bakalım bir Merkür geri gidiyor ben de ilerlemeyeceğim, ben bu sınava girmem, bu toplantıyı müsadenizle bir ay sonra yapalım”  v.b. şeyler deme şansımız yok ki. Yani tabi ki iradenin sadece bizde olduğu konularda belki bir şeyler diyebiliriz ama yine de her günü diğer günlerden farksız bir şekilde yaşamaya devam etmek zorundayız. Bu durumda yapılacak tek şey çok daha fazla dikkatli olmak. Ve buna rağmen oluşabilecek aksaklıklara da “Ya sabır” diyip sinirimizi bozmamak. Kendimden bir örnek vermek istiyorum aradaki farkı anlatmak adına. Bir önceki Merkür retrosunda bir internet sorunumuz gündeme geldi evde. Servis sağlayıcımız bölgesel bir sorun olduğundan bahsetti ve yapacak bir şey olmadığını söyledi. Bunlar çok doğal Merkür senaryoları. Biz de diğer servis sağlayıcılarının şartlarını araştırdık. Sorun çok can sıkıcı boyutta. Yorumları sizlere ulaştırmak bile problem olmaya başladı. Ama sabrettim ve sinirimi bozmamaya çalıştım. Retro düzelip aradan biraz zaman geçtikten sonra mevcut servis sağlayıcımızla bir kez daha konuştuk. Bu kez konuştuğumuz callcenter görevlisi algılama kabiliyetini geri kazandığındanJ sorunun modem cihazında olabileceğini anlattı. Halbuki biz ilk telefon sonrası, sorunun onlarda olduğu kabul edildiğinden, başka bir neden hiç araştırmamıştık bile. Neyse yeni cihazımızı aldık ve şu an çok şükür sorunsuz bir şekilde sizlere ulaşabiliyorum. Olayın özeti budur... Eğer o dönemde operatörümüzü değiştirseydik sorun çözülmeyecek ve yine bir şekilde modem cihazına kadar uzanacaktı. Benim yöntemimle de operatör değiştirmedik ve yeni cihaz almak farz oldu. Öyle ya da böyle biz retro dönemini bu sıkıntıyla yaşadık mı yaşadık. Tek fark ben bunun bilincinde olmasaydım o dönemi hem teknik sorunlarımı çözememiş hem de yeni ruhsal-sinirsel sorunlar edinmiş olarak tamamlayacaktımJ İşte Merkür retolarına karşı olan korkunun aslında ne kadar yersiz olduğunu gösteren güzel bir örnek... Yaşanmış ve yakın zamanlı... Biraz daha dikkat, sabır ve tekrar gözden geçirme hepsi bu... İmzalar: çift kontrol... Yeni kontratlar: Mümkünse ertele değilse mutlaka bir uzmana danış... Başlangıçlar: aksamalara tolerans göster...Olayın kısaca özeti budur…

Çarşamba sabahı, iyimserlik ve kendimize olan aşırı güvenin can sıkıcı sorunlara ve iletişim problemlerine yol açabileceği etkilerle güne merhaba diyeceğiz.  Keşke kendimizi tutabilsek ama bu sabah için bu biraz zor gibi görünüyor. Çatışmalara da bazen kişiyi geliştirecek etkiler yapabiliyor mutlaka ama eğer bu çatışmalar gerçek aykırılıklardan değil de uzlaşmama inadından ve kibirden kaynaklanıyorsa ne yazık ki kimseye fayda sağlamıyor. İşte bu sabah ki sanki kişisel hırslardan olacak bir çatışma. Akşam saatlerine kadar bu çekişmeli enerjiyi azalarak da olsa hissetmeye devam edeceğiz. Bizim isteklerimizin kabul görmesi adeta hırs ve inat haline gelecek.

Akşam saatlerinde ise enerjimiz iyice artacak. Hareket isteyeceğiz hayatımızda. Ve bunun için her şeyi yapabilecek güce sahip olacağız. Atılım yapmak, gücümüzü ortaya koymak ve mücadele etmek için çok uygun bir enerji. Cesaret ve canlılık hissedeceğiz. Ne yazık ki saat 18:28 de Ay günün geri kalanında boşlukta olacağından mecbur kalmadıkça başlangıçlar için kullanmamakta fayda var. Bu akşamı evde oturarak geçirmek pek akıllıca değil. Çünkü bu fazla enerjinin bir şekilde boşalması lazım. Masa başı hafif dost sohbetleri de sıkabilir. Evde ya da dışarıda efor sarf edeceğiniz işler için uygun bir akşamdayız. Spor yapabilirsiniz örneğin. Tempolu uzun mesafe bir yürüyüş bile iyi gelebilir. Yani dinlenmek için değil de fazlasını harcamak için kullanın bu akşamı.

PERŞEMBE saat 07:35 itibariyle Ay yaklaşık 2 gün için Başak burcuna geçiş yapacak. Çalışmanın, bir şeyler üretiyor olmanın her zamankinden daha çok mutluluk verdiği günler bunlar. Çevremize, sevdiklerimize hizmet etmek, hayatlarını kolaylaştırmak en büyük haz aracı oluyor. Ancak geçtiğimiz iki güne kıyasla sosyallik biraz daha ikinci planda yer alıyor. Romantizm ise bakıyoruz ki planlar arasında hiç yer almamışJ Detaylar, raporlar, hesaplamalar, temizlik, sağlık, araştırmalar ve incelemeler için çok uygun günlerde olacağız önümüzdeki iki gün boyunca.

Sabahın ilk enerjisi biraz dalgınlık verecek bizlere. Yaptığımız fedakarlıkların kıymetinin bilinmemesi ya da daha acısı kimseye bir faydasının dokunmadığını göreceğimiz olaylar da yaşıyor olabiliriz. Yapmamız gereken şeylerin bir kısmını unutmamız da mümkün. Eğer sabahın erken saatlerinde önemli görüşmeler ya da toplantılar planlamışsanız dalgınlıklara, yanılmalar ve yanlış anlamalara karşı dikkatli olmakta fayda var. En güzeli bu sabahı zihinsel olarak odaklanma gerektiren işler için planlamamak olur herhalde.

Öğlen saatlerinde bu kafa karışıklığı yerini bambaşka bir ortama bırakacak. Ciddiyet, disiplin, konsantrasyon gerektiren işler… İşte sizin zamanınız geldi. Ancak şimdiki sorun ise gerçekten zihnimizi fazlasıyla yormak zorunda kalmamızdır.

Çok fazla fikir üretip yenilikler getirme, yeni bakış açıları geliştirmek çok heyecan verici ancak dediğim gibi insanı yoruyor. Eğer bu öğlen saatlerinde titiz çalışma gerektiren bazı işleriniz ya da toplantılarınız varsa, güzel işler çıkarabilirsiniz. Tek handikapı, titizliğin verdiği detaycılık ve mükemmele ulaşmak adına eleştirel yaklaşımlar olabilir. Dilinizi biraz tutup, kulağınızı biraz kapatırsanız, birlikte yapılan işlerden de verim alma şansınız yüksek olur.

Akşam saatlerinde eve dönmüş olsanız bile hala bir tarafınız işte kalacak sanki. Ya da zaten işleri bitirmeden eve dönemem azminde olabilirsiniz. Öyle ya da böyle mutlaka kendinize güveniniz ve gücünüz yerinde olacak. Olayların derin anlamını ve gerçek kökenini görebilir ve işinizdeki başarıya fayda sağlayacak çıkarımlarda bulunabilirsiniz. Bir takım ruhsal tedavilere, şifa metotlarına başlamak ve şifa bulmak için de uygun bir akşamdayız. 

CUMA sabahına dilimizin kemiğinin olmaması sorunu ile uyanacağız. Beklentilerin fazla olması herhalde buna en büyük etken olacak. Ne kadar çok istersen o kadar fazlasını alırsın gibi bir mantığın hayatına yerleştirmiş insanlar var mutlaka. Ama bunu sadece dünyevi konularda talep etmekten tatmin oluyorlar mı bilemiyorum. Ya da bu skalayı yükseltmek ve hatta bazen ulaşılmaz boyutlara çıkarmak sırf "daha fazlası" için midir yoksa gerçek isteklerimi ifade eder emin olamıyorum. İşte bu gibi örneklerle birlikte bazen hepimizin yaptığı gibi, elde edilenin şükrünü ihmal edebiliyoruz. Tenkit mekanizmasını işletmeye başlamadan önce sadece sahip olduklarımız için şükür edebilsek... Devamında neler değişirdi acaba? Konuşurduk belki ama niteliği nasıl olurdu?

Öğleden önce perşembeden bu yana etkisini göstermeye başlayan Venüs-Jüpiter üçgen açısı kesinleşecek ve gün boyunca kendisini hissettirmeye devam edecek. Bu iki güzel şans gezegenin birbirlerine yaptıkları destekleyici açı gerçek anlamda şansın daha yakın olduğu zamanlar. Her konuda bolluk ve bereket almak mümkün. İnsanlarla ilişkilerden tutunda, şans oyunları, keskin bir kavrayış, aşkta şeytan tüyü, duygularda coşkuyu yakalamak v.b. etkiler olabilir. Hiç beklemediğiniz bir para kaynağı musluğunu sonuna kadar açabilir sizin için. Ama aynı zamanda güzelliği artırmak adına fütursuzca harcamalar yapıp bundan mutluluk duyabilirsiniz de. Genel bir iyilik ve mutluluk hali oluyor bu etki altındayken. Yalnız kalmak ve tasalanmak isteyeceğimiz en son şeyler olacak herhalde. Bu güzel enerjinin tadını çıkarmak yerine, gün içindeki olay ve kişilerde kusur ve hata aramaya kalkmayacağınızı ümit ederim.

Öğleden sonra çevremizle olan uyum çok daha netleşecek. Bu uyum hoşgörüden ziyade herkesin detaylarda mutluluğu arayıp ayni dilden konuşmasından kaynaklanacak. Yani kimse kimseyi yadırgamayacak. Çalışırken işimize azim ve kararlığımızı katıp çok şey üretebileceğimiz ve aynı zamanda da insan ilişkilerini ihmal etmeyeceğiz bu etki altındayken. İşte bu her zaman söylediğim, herkesin anlaşmaya gönüllü olduğu etki oluyor. Yani niyet iyi en azından. Günün geri kalanında Ay'ın başka bir temel açısı olmayacak ve bu uyum enerjisini gün boyunca hissetmeye devam edeceğiz.

CUMARTESİ sabah 03:28 itibariyle Ay öğlen saatlerine kadar boşlukta olacak. Yani başlangıçlar ve kalıcı adımlar için çok uygun değil bu sabah saatleri. Eleştirel nitelikteki tartışmalara, sözlü ya da hiç istemeyiz ama fiziksel saldırılara açık saatler olacak. Her lafı ya da hareketi bizim için sanki tehditmiş ve savunmamız gerekiyormuşuz gibi hissedeceğiz. Hiçbir şeyi kişisel algılamamaya çalışıp, harekete geçmeden veya söze başlamadan önce birden ona kadar saymanın bulunduğunuz durumu rahatlatabileceğini unutmayın.

Saat 12:36 da Ay yaklaşık iki gün için Terazi burcuna geçiş yapacak. İlişkilerin ve uyumun daha fazla tercih edildiği günler olacak bunlar. Sabahın gergin enerjisinde yumuşama olmasını bekleyebiliriz. Zira artık kavga ve gürültünün istenmediğini biliyoruz. Bu bir bakıma tabi ki güzel. Gereksiz zıtlaşmaların önüne geçecek cinsten bir durum. Ama aynı zamanda rehavet de veriyor ne yazık ki. Ve de gerekse bile mücadele etmeme tarafına çekebiliyor. Tartışmaktansa isteklerinden vazgeçmesine neden olabiliyor insanın. Bir nevi yüreğin ve aklın "hayır" dese bile her şeye "evet deme enerjisi. Kavgasız da isteklerimizi ifade edebileceğimizi hiç unutmamak gerekiyor bu tembelleştiren enerjiye kapılmamak için.

Akşama doğru aklımızı da tamamen uzlaşma yönünde kullanabileceğiz. Ay'ın enerjinin henüz iyice azalmadığını ve başarı hırsı veren nitelikte olduğunu düşünürsek, Merkür retrosuna rağmen atmanız gereken bir imza, kontrat ya da anlaşma söz konusu ise bu akşam saat 8 den önce bunun için uygun. Dilimiz ve ifadelerimiz tam anlamıyla bizi, isteklerimiz yansıtacak aynı zamanda karşı tarafa zarar vermeyen bir hırs göstereceğiz.

Akşamın ilerleyen saatlerinde hissedeceğimiz şey ise coşku olacak. Yerimizde duramayıp heyecan arayacağız. Bir ilişkiniz varsa örneğin, hem onun varlığını hissetmek hem de bu kişiyle olan bağınızdan özgürleşmek isteyeceksiniz. Hem bir yere ait olmak hem de başka yerlerde hayat nasıl olurdu acaba diyeceğiz. Her zaman yaptığımız şeyler, her zaman gittiğimiz mekanlar, her zaman sohbet ettiğimiz dostlar ve hep yanımızda olan eşimiz çok fazla sıradan görünecek belki de. Aman dikkat. Emin olun bu heyecan oldukça geçici. Kalıcı olanın değişimi bir ihtiyaç olsa bile bu böyle hızlıca verilecek bir karar değil. Adımlar üçer beşer olmaz. Her seferinde sadece bir adım. En iyisi...

PAZAR sabahın ilk enerjisi duygusal olarak hassasiyet ve kırılganlık olacak. Gereksiz kıskançlıklar ve alınganlıklar gösterip bu güzel Pazar sabahını hem kendimize hem de sevdiklerimize zehir etmemeye gayret edelim derim. Keşke biraz da olayları hırsla ele almayıp akışına bırakabilsek bazen. Tartışmak istemeyip bunu içimizde biriktirmek de işe yaramıyor. Bu da söze yansımayan bir soğuk savaş başlatıyor. Ne olduğunu tam olarak açıklayamadığımız bir gerginlik oluyor ortamda ve adeta buzlar kaplıyor aramızı. Sahte bir iyilik hali anlayacağınız... Hiç keyif verici değil. Ya yalnız kalıp kendi içinizde yaşayın ve ruhsal olarak kendinizle ilgili bazı keşiflere doğru yol alın ya da iletişimde karşınızdakinden çok şey beklemeden en azından birbirinizi yaralamamaya çalışın diye önerebilirim bu sabah için.

Saat 10:52 de Neptün 4 hazirandan bu yana sürdürdüğü retro hareketini tamamlayıp direkt hareketine başlayacak. Neptün hem yaratıcılık, sanatsal yeteneklerimiz, kabiliyetlerimiz ortaya koyuşumuz, bağımlılıklarımızı ifade ediyor. Bu süre zarfında hayatımızda bazı konularda kendimizi yeteri kadar yaratıcı ve üretken hissetmemiş olabiliriz. Bazı konular her ne kadar biz çaba göstersek de belirsizlikten kurtulamamış ve karmaşa ve dağınıklık hali hüküm sürmüş de olabilir. İşte bu alanlarda hayatımızın biraz daha düzene gireceğini ve akıcılığının başlayacağını söyleyebilirim. Balık burcunda gerçekleşen bu retro hareket, haritanızın hangi alanında yer alıyor ise o konular etkilendi. Şimdi ise her şey biraz daha netleşmeye ve yetenekler ortaya çıkmaya başlayacak.

Öğlen saatlerinde ise kendimizi şanslı ve mutlu hissetmemize neden olacak etkiler olacak gökyüzünde. Arkadaşlarla bir araya gelmek, karşılıklı ruhsal anlamda fayda sağlayan sohbetlerle dolu saatler geçirmek ve bizim için önemli görüşmeler yapmak için çok uyun saatlerdeyiz. Hem iyimser olacağız hem de çevremize karşı duyarlılık göstereceğiz. Destek alıp vermek için her şey uygun olacak. Her şeyin fazlası gibi iyimserliğinki de nihayetinde zarar verebileceğinden, aklın ve mantığın, yüreğin sesiyle bağdaşmayacağı adımlar atmamak gerekiyor. Ne olursa olsun günün geri kalanı çok keyifli geçecek gibi görünüyor.

Akşam saatleri hem sosyal ilişkiler hem de romantizm için uygun. Aşkın dile getirildiği bir akşam yemeği ve biriyle zamanımızı ve hayatımız paylaşıyor olmanın hazzı olacak. Sevginin paylaşıldığını ve böylece daha da çoğaldığını hissedeceğiz. Çok keyifli bir akşam… Ve yine bir haftayı böyle sevgi temalı güzel bir enerjiyle noktalayacağız. Uyumun ve koşulsuz sevginin hayatınızdan hiç eksik olmaması dileklerimle...

 
Tüm hafta boyunca gönlünüzdeki güzellikler sizinle olsun…
Hayrınıza olana da gönlünüz razı olsun…

 

Samiye Özbaş Soysal

Yorumlar

Popüler Yayınlar